30 Eylül 2009 Çarşamba

bölüm üç

amfi çok kalabalık değildi ve normalin aksine şarkı mırıldanamıyordu o derste Fikret. ince, uzun boylu hocası aynı incelikte ve rahatsız edici ses tonuyla bir şeylerden bahsediyordu. dinleyesi yoktu yine o dersi de. bu konuda pek yetenekli olmasa da, derslerde çizdiği karikatürlerle, kendini geliştireceğine inanıyordu. bu sefer fantastik öğeler değildi konusu;iki sıra önünde, biraz çaprazında kalan kızı izlemeye başladı. yeterli gözlemi yaptığına inandığında - 2 saniye kadar sürdü- çizmeye başladı. nasılsa bir gün portre çalışmaya da başlaması gerekecekti. çok düzgün olmayan, hatta kötü denebilecek birkaç çizgiden sonra, defterindeki karalamayı kızdan çok aragorna benzetti. artık elinden geleni yapmıştı fakat başarılı olamamıştı o ders vaktini geçirmekte. tahtaya göz attı:

"Newton's Laws of Motion"

ve yazmaya başladı;

"Hayatta Mutlu Olabilmek..."

gözleri tekrar tahtadaydı;
1) A body remains at rest or continue to move on a straight path with uniform speed if there is no unbalanced force on it.
ve defterde:
"1) insan eğer hayatına yeni insanlar almaz yada varolan insanlarla iletişime geçmezse,o an sürdürdüğü hayatı yaşamaya mahkumdur. her ne kadar yalnız olmayı istemese de, bundan tek başına kurtulmasının da imkanı yoktur!"
tamamdı işte, bulmuştu eğlencesini. devam etti okumaya:

2)F=m . a

ardından zihninde bir şimşek çakmışçasına aldı tekrar eline kalemini:

"2) hayatımıza yeni insanlar yada yeni faaliyetler ekleme hızımız, aynı şekilde yaşantımızın hızını da belirler. fakat önemli olan bu yaşantının hızlı yada yavaş olması değil, onu durgunluktan kurtarabilmektir"

bir anda derse katılmıştı ama amfideki diğer öğrenciler gibi değildi. bunu yalnızca kendisi anlamış olsa da, yine de dersin bir kıyısından alakalı olabilmesi ayrı bir sevinç getirmişti. devam etti;
3) action-reaction principle. there is no force without a reaction.

bu en kolayıydı. ama acele davranıp da tuzağa düşmemeliydi. biraz soluklanıp düşünmeye başladı. ne zaman yazmaya başladığını fark etmedi bile:

"3) hayatta yaptığımız her iş bir sonuca sebep olur. bu sonuçlar aynı büyüklükte ve ters yöndedir. ayrıca bu sonuçlar içsel olup, hemen fark edilmeyebilirler. ama yaptığımız her iyiliğin, biz görmesek de, aynı oranda bir karşılığı vardır karşı tarafta."

mutlu ve kendinden emin bir sırıtışla baktı yazdıklarına. artık bu şaheserinin altına imzasını atması gerektiğini düşündü ve kağıdın altındaki boş kısma yöneldi. önce bir kalp çizdi ve bir ok peşine.
iki harfi düzgünce yerleştirdi...
ders arasıydı artık...

1 yorum:

  1. keşke burda da "like" yapıp işin içinden sıyrılabilseydim.
    neyse newtonun law of motion larıyla çok debelenmiş biri olarak, çok beğendim.

    YanıtlaSil