Fikret'in kafasında zırlayan küçük saati, zamanı geldi diyordu inatla. kalkmalıydı, ders vaktiydi. Ama Fikret de farkındaydı kural1'in.(bknz. kural1) rüyasında yaşamaya devam etti bir süre daha. ne de olsa çalar saati bir ara inadı bırakıp susardı. susmadı... hatta susmak bir yana sanki ittiriyordu Fikret'i, çekiştiriyordu. o an farkında vardı Fikret kendisinidürtenin annesi olduğunun. nedense annesini özlemişti. aylardır annesi kaldırıyordu sabah Fikret'i ama o, özlemişti.
aslında özlediği annesi değildi tam manasıyla. annesinin kokusuydu... o her şey başlamadan önce, yalnızlığın tadını çıkardığı, karanlıkta sessizce uyukladığı, hayatı daha melodik ve daha durgun tanıdığı o yerin kokusuydu bu. annesinin kokusu... yine bastırmıştı yalnızlık duygusu apansız. hiç kimseye hiçbir şey anlatası yoktu uzun süredir. hiç konuşası yoktu ki buna, kendi dahil bütün insanlık aynı şiddetle şaşırmaktaydı şu sıralar.
kalktı. tabii ki annesi yoktu orada. çalar saatinin ucuna iliştirdiği resimdekini saymazsak... lise mezuniyetinde alelacele çektirdikleri fotoğraf. annesi bir yanda ve diğer yanda babası. Fikret yine günü kurtarmakla meşguldü ve ailesini kurtaracak vakti bulamamıştı. geriye sadece o fotoğraf kalmıştı o zamanlardan."good old days..."(!) aralarındaki mesafe artık fotoğraf karelerine sığmıyordu, o yüzden uzun zaman olmuştu aynı karede görünmeyeli ailesiyle.
saate baktı. saat henüz erkendi, derse yetişebilirdi. kural2'yi hatırlaması saate şaşırmasına engel oldu bir anda.(bknz. kural2) hızlıca hazırlandı. evden koşar adımlarla çıkıp kampusa girdi. yavaşladı. artık rahattı. dünyanın en izole, en korunaklı ve en ikiyüzlü mekanına; eskiden evlerinin karşısında olan lojmanların bahçesinden bile daha büyük bir oyun bahçesine girmişti. izoleydi çünkü, Fikret buraya geldiğinden beri dünyayla ilişkisini kesmiş, haftalık mizah dergilerinden gündemi takip eder olmuştu. korunaklıydı çünkü, gerçekten de duvarlarla çevrili ve kapısında askerin beklediği bir alandı burası. ikiyüzlüydü çünkü, Fikret'i kandırmıştı. her yönü Fikret'i ayrı bi tarafa çeken yedi kafalı bir yılan gibiydi bu okul. evet yanlış olmuştu... ikiyüzlü değil, yediyüzlüydü...
kural1:gece yatmadan önce, acaba gitmesem mi dersen; gitmezsin!
kural2:yatağa erken girmek, her zaman kazandırır.
PS:geç kaldı bu yazı biraz, evet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder